Sevr Antlaşması’nın Tarihi
10 Ağustos (tarihte bugün) 1920 tarihinde Osmanlı İmparatorluğu, Sevr Antlaşması’nı imzaladı.
100. yılında Sevr Antlaşması:

Kaynak: https://www.haberturk.com/yazarlar/murat-bardakci/1588560-97-senedir-hic-arastirilmadi-bir-degil-sekiz-ayri-sevr-vardir
Sevr Antlaşması Öncesi
I. Dünya Savaşı’nın bitmesi ile İtilaf Devletleri, İttifak Devletleri ile Barış Antlaşmaları imzaladılar.
İmzalamadığı tek devlet Osmanlı İmparatorluğu idi. Sebebi ise Osmanlı’yı paylaşamamalarıydı.
San Remo Konferansı

Tarihler 18 Nisan 1920 günü gösterdiğinde İtilaf Devletleri, San Remo Konferansı’nda Anadolu’yu paylaşmak ve de Türkiye ile imzalanacak olan Sevr Antlaşması’nın içeriğini belirlemek adına toplandılar.
Sevr Antlaşmaları

Kaynak: https://www.haberturk.com/yazarlar/murat-bardakci/1588560-97-senedir-hic-arastirilmadi-bir-degil-sekiz-ayri-sevr-vardir
Osmanlı İmparatorluğu ile İtilaf Devletleri arasında imzalanan Sevr Antlaşması dışında yedi tane daha Sevr Antlaşması vardı.
Tarihçi Murat Bardakçı, 6 Ağustos 2017 tarihli Habertürk Gazetesinde bulunan köşe yazısında Sevr Antlaşmaları hakkında şunları yazdı:
Sevr bir “andlaşmalar serisi”dir ve Paris’in banliyölerinden Sévres’deki çini fabrikasının sergi salonunda 10 Ağustos 1920’de öğleden sonra saat dördü sekiz geçe imzalanan bu andlaşmalar, sekiz adettir: 1. Müttefikler ile Türkiye arasında imzalanan barış andlaşması. 2. İngiltere, Fransa ve İtalya’nın Anadolu hakkında imzaladıkları üçlü andlaşma. 3. Müttefikler ile Polonya, Romanya, Sırp-Hırvat-Slovak Devleti ve Çekoslovakya arasında imzalanan sınırlarla ilgili andlaşma. 4. Müttefikler ile İtalya, Polonya, Romanya, Sırp-Hırvat- Slovak Devleti ve Çekoslovakya arasında imzalanan andlaşma. 5. İtalya ile Yunanistan arasında imzalanan andlaşma. 6. Müttekifler ile Yunanistan arasında Trakya konusunda imzalanan andlaşma. 7. Müttefikler ile Ermenistan arasında imzalanan andlaşma. 8. Yunanistan ve Bulgaristan arasında karşılıklı göç konusunda imzalanan andlaşma. İşte, Türkiye’de “Sevr” dendiğinde bu sekiz andlaşmanın ilk sırasındaki metin kastedilir ve o gün imzalanan diğer andlaşmalar ile ilgili olarak henüz bir çalışma yapılmamıştır.
https://www.haberturk.com/yazarlar/murat-bardakci/1588560-97-senedir-hic-arastirilmadi-bir-degil-sekiz-ayri-sevr-vardir
Paris Barış Konferansı
Osmanlı İmparatorluğu antlaşmayı imzalaması için 22 Nisan 1920 tarihinde Paris’te gerçekleştirilecek Barış Konferansına davet edildi.
İmparatorluk adına eski sadrazamlardan Ahmet Vefik Paşa görevlendirildi.

Paris’te antlaşmayı inceleyen Ahmet Vefik Paşa, şartları kabul etmedi ve İstanbul’a yolladığı telgraf ile Konferanstan ayrıldı.
Antlaşmaya görevde bulunan Sadrazam Damat Ferit Paşa dışında kimse olumlu bakmıyordu.

İtilaf Devletleri geri adım atmadı ve İngiliz – Yunan Kuvvetleri aracılığı ile Anadolu’ya (İzmir üzerinden) saldırıya başladı.
Sevr Antlaşması İçin Toplanan Bakanlar Kurulu
Yaşanan istilalar neticesinde Sultan VI. Mehmet başkanlığında Saltanat Şurası (Osmanlı Bakanlar Kurulu) toplandı.

Şura hakkında Tarihçi Sinan Meydan’ın 7 Ağustos 2017 tarihli Sözcü Gazetesinde bulunan köşe yazısı:
22 Temmuz’da Yıldız Sarayı’nda Padişah Vahdettin’in başkanlığında bir Saltanat Şurası toplandı. 50’ye yakın devlet adamı, komutan ve ulama mensubunun katıldığı toplantıda Sevr Antlaşması’nın kabulü için bulunan gerekçe İstanbul’un elden çıkmasını ve daha ağır şartları önlemekti. Damat Ferit’e göre “var olabilmek için” Sevr’i imzalamaktan başka çare yoktu; “Yokluğa varlığı yeğleyenler varsa söz aldıktan sonra görüşlerini sözlü veya yazılı kısaca belirterek tutanağı imzalayacaklar” dedi. Hadi Paşa’ya göre ise Sevr Antlaşması’nı imzalamamak demek “ölmek daha iyidir” demekti. Bu da “intihar” demekti. İntihar da günahtı! Konuşmalardan sonra Vahdettin, “Kabul edenler ayağa kalksın, kabul etmeyenler otursun” dedi. Herkes ayağa kalktı. Sadece Topçu Feriki Rıza Paşa, ayakta olduğu halde “çekimser” olduğunu söyledi. (Akşin, age, s. 184-185). Sevr Antlaşması, bizzat padişah Vahdettin’in huzurunda, Saltanat Şurası’na davet edilen 43 kişinin 42’si tarafından kabul edildi.
https://www.sozcu.com.tr/2017/yazarlar/sinan-meydan/turk-milletine-suikast-sevr-1962635/
Osmanlı İmparatorluğu’nun Sevr Antlaşması’nı İmzalaması

(Soldan Sağa; Hadi Paşa, Damat Ferit Paşa, Rıza Tevfik Bey, Halis Bey)
Şura’da alınan karar ile Osmanlı İmparatorluğu adına Meclis-i Ayan mensubu Hadi Paşa, şair Rıza Tevfik ve İsviçre elçisi Reşad Halis Bey 10 Ağustos 1920 tarihinde Sevr Antlaşması’nı imzaladılar.

(Soldan Sağa; Halis Bey, Rıza Tevfik Bey, Hadi Paşa)


Antlaşma’nın yürürlüğe girmesi için öncelikle Meclisin onaylaması ardından Padişahın kabul etmesi gerekmekteydi.
Meclis-i Mebusan, İtilaf Devletleri tarafından zorla kapatıldığı için antlaşmayı kabul edecek meclis bulunmamaktaydı. Bu sebeple Osmanlı İmparatorluğu antlaşmayı yürürlüğe sokamadı.
TBMM ve Sevr Antlaşması
Osmanlı İmparatorluğu antlaşmayı yürürlüğe sokmak adına Anadolu’da bulunan, Milli Mücadelenin karargahı olan ve Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde kurulan Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni zorlamaya başladı.
Lakin TBMM, 7 Haziran 1920 günü aldığı karar ile Osmanlı İmparatorluğu’nun 16 Mart 1920 tarihinden itibaren imzaladığı bütün antlaşmaları geçersiz sayıyordu.
TBMM, 10 Ağustos günü imzalanan tarihin yüz karası Sevr Antlaşması’nı imzalayan (Hadi Paşa, Rıza Tevfik Bey ve Reşat Halis Bey) ve de onaylayan (Saltanat Şurası) bütün kişileri 19 Ağustos 1920 tarihinde vatan haini ilan etti.
Bununla kalmayarak 7 Ekim 1920 tarihinde antlaşmayı onaylayan Damat Ferit Paşa ve imzalayan üç kişiyi idama mahkum etti.
Osmanlı İmparatorluğu Padişahı, müttefikleri olan İngiliz Hükümetinin emri ile Anadolu’ya antlaşmayı kabul etmesi için heyet gönderdi.

Mustafa Kemal Paşa’nın heyetle görüşmesi kararını değiştirmedi ve TBMM Sevr Antlaşması’nı kabul etmedi.

İtilaf Devletleri tekrardan savaş yoluyla kabul ettirme yoluna başvurdular. Lakin Mustafa Kemal Paşa önderliğinde Türk Ordusu; Sakarya Meydan Muharebesi, Büyük Taarruz, Mudanya Ateşkes Antlaşması ve son olarak Lozan Barış Antlaşması ile hem Sevr hem de vatan hainlerini tarihin tozlu sayfalarına gömdü.


Kaynak: https://www.haberturk.com/yazarlar/murat-bardakci/1588560-97-senedir-hic-arastirilmadi-bir-degil-sekiz-ayri-sevr-vardir



Kaynak: https://www.sozcu.com.tr/2017/yazarlar/sinan-meydan/turk-milletine-suikast-sevr-1962635/

Sevr Antlaşması ve Diğer Barış Antlaşmaları Arasındaki Fark
Osmanlı İmparatorluğu’nun imzaladığı Sevr Antlaşması ile İttifak Devletleri’nin imzaladığı barış antlaşmaları arasında farklar çok fazlaydı. Hiçbir devlet ile bu kadar ağır bir antlaşma daha önce imzalanmamıştı.
Tarihçi Murat Bardakçı’nın 6 Ağustos 2017 tarihli Habertürk Gazetesinde bulunan köşe yazısında yer verdiği; Sevr Antlaşması’nı Fransızca’dan Türkçe’ye çeviren Prof. Seha Meray ve Osman Olcay’ın bu konu hakkındaki görüşleri:
…Metin ayrıntılı olarak incelendiğinde ve özellikle karşılıklı öneriler ve bunların sunuluş belgeleri gözönünde tutulduğunda ortaya bir yenilgi belgesinin ötesinde, Avrupa emperyalizminin yalnız kendisinin avlanma alanı saydığı Avrupa kıt’asından atmaya kararlı olduğu Türkiye’ye karşı girişilmiş bir yoketme savaşının son aşaması çıkmaktadır. Birinci Dünya Savaşı’na son veren belgelerden ne Versailles, ne Saint-Germain, ne de Neuilly Andlaşmalarında bu derece insafsız, katı, acımasız hükümlere rastlanır…
https://www.haberturk.com/yazarlar/murat-bardakci/1588560-97-senedir-hic-arastirilmadi-bir-degil-sekiz-ayri-sevr-vardir


Sultan VI. Mehmet Sevr Antlaşması Hakkında Ne Düşünüyordu?

Tarihçi Murat Bardakçı 31 Ağustos 2003 tarihli Hürriyet Gazetesi köşe yazısında ve 12 Ağustos 2018 tarihli Habertürk Gazetesi köşe yazısında Sultan VI. Mehmet’in görüşlerini ölmeden önce (San Remo’da sürgün yaşadığı sıralarda) eski Stockholm Büyükelçisi Şerif Paşa’ya yazdırdığı notlarından şöyle aktarıyor:
…Vaziyet bizde her geçen gün daha da ciddi bir hal alırken müttefikler, özellikle de Lloyd Georges ve Clemenceau (İngiliz ve Fransız başbakanları), mağlupları ağır bir şekilde cezalandırmayı düşünüyorlardı. Her ikisi de savaşın galibi ama ateşkesin mağlubu olan bu devlet adamları Sevr Anlaşmasını kabul ettirmek istiyorlardı. O Sevr Anlaşması ki, ilk defa elime aldığımda keskin bir acı ve korkulu bir ürperti hissettim. Reşid Bey (İçişleri Bakanı), …anlaşmayı imzalamamızı öneriyordu. İzmir’de yaşanan feláketin (İzmir’in Yunanlılar tarafından işgalinin) bir benzerinin tekrar yaşanmaması için, İtalyanlar’ın Yunan Ordusu’yla beraber İstanbul’u işgal etmeye kararlı olduklarını söylüyordu…
https://www.hurriyet.com.tr/hic-endiselenmeyin-sevri-biz-zaten-onaylamamistik-168498
…Sevr Andlaşması bana göre ne bir andlaşmaydı, ne de bir pakttı: kötülüğün baştan aşağı kendisiydi.
https://www.haberturk.com/yazarlar/murat-bardakci/2099644-iste-yoktur-dedikleri-sevrin-belgeleri
Müttefiklerin baskısı neticesinde andlaşmayı uzun bir toplantıdan sonra kabul eden Saltanat Şûrası’nı ve metni imzalayanları bu hareketlerinden dolayı mes’ul tutamayız. Bana gelince; mecburi ve geçici imza taktiğiyle biraz zaman kazanmaya çalıştım. Saltanat Şûrası’nı da zaten her türlü mes’uliyeti üzerime alarak galipleri ve zaferlerinden sonra Türkiye’ye karşı aşın düşmanca bir tavır içine giren bu memleketlerin kamuoyunu biraz sakinleştirmek için teşkil etmiştim. Gelişmeleri bu şekilde beklerken biraz zaman kazanmaya çalıştım, zira olayların gidişatını normale sadece zaman çevirebilirdi.
Bu oyalama kararımı Sevr Andlaşması’nı kabul etmememi söylemek için delege gönderen Hindistan Hilâfet Komitesi’ne de bildirdim. Hadiselerin gelişmesini beklemeyi tercih etmiştim. Eğer işler kötü gider ve oyalamakta muvaffak olamazsam, andlaşmayı imzalamaktansa tahttan feragat etmeye kararlıydım.