Nazım Hikmet’in “Kız Çocuğu” – “Ceviz Ağacı” Şiirlerinin Hikayeleri ve Nazım Oratoryosu
Türk edebiyatının efsanevi şairlerinden Nazım Hikmet Ran, 3 Haziran (tarihte bugün) 1963 tarihinde hayata gözlerini yumdu.
Ölüm yıldönümünde bazı şiirlerinin yazılış hikayeleri ve Nazım Oratoryosu
Kız Çocuğu
Kapıları çalan benim kapıları birer birer. Gözünüze görünemem göze görünmez ölüler. Hiroşima'da öleli oluyor bir on yıl kadar. Yedi yaşında bir kızım, büyümez ölü çocuklar. Saçlarım tutuştu önce, gözlerim yandı kavruldu. Bir avuç kül oluverdim, külüm havaya savruldu. Benim sizden kendim için hiçbir şey istediğim yok. Şeker bile yiyemez ki kâat gibi yanan çocuk. Çalıyorum kapınızı, teyze, amca, bir imza ver. Çocuklar öldürülmesin şeker de yiyebilsinler.
Nazım Hikmet, bu şiirini Japonya Hiroşima’da yaşamış olan Sadako Sasaki adındaki küçük kız çocuğundan esinlenerek yazdı.
Nazım Hikmet’in şiirinde Sadoka Sasaki Hiroşima’da 7 yaşında atom bombası atılması ile öldürülüyor. Hikmet ise barışı çağrıştırmak adına bu şiiri yazıyor.
Şiir pek çok şarkıcı tarafından bestelendi.
Zülfü Livaneli – Kız Çocuğu
The Byrds – I Come and Stand at Every Spor
Chitose Hajime – Shinda Onna No Ko
Hiroşima’ya yapılan atom bombası saldırısının 60. yıldönümünde Japonya’da Hiroşima Barış Anıtı önünde Japonca çevirisi ile söylendi.
Fazıl Say – Nazım Oratoryosu
Sadoka Sasaki
Sadako Sasaki 1 yaşındayken yaşadığı şehre yani Hiroşima’ya atom bombası atıldı. Hayatta kalan Sasaki 10 yıl sonra lösemiye yakalandı.
Sasaki ölmemek için Turna Kuşu Efsanesini yapmaya karar verdi. Bu efsaneye göre kağıttan 1000 tane turna yapıldığında, tanrılar hasta olan kişiyi sağlığına kavuşturduğuna inanılıyordu.
Sasaki bu efsaneyi yapmaya başladıktan sonra 644. turnayı yaparken 11 yaşında hayata gözlerini yumdu.
Sasaki’nin ölümünden yıllar sonra Japonya Hiroşima şehrinde ve Amerika Birleşik Devletleri Washington eyaletinde heykelleri yapıldı.
Ceviz Ağacı
Başım köpük köpük bulut, içim dışım deniz, ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı'nda, budak budak, şerham şerham ihtiyar bir ceviz. Ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında. Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı'nda. Yapraklarım suda balık gibi kıvıl kıvıl. Yapraklarım ipek mendil gibi tiril tiril, koparıver, gözlerinin, gülüm, yaşını sil. Yapraklarım ellerimdir, tam yüz bin elim var. Yüz bin elle dokunurum sana, İstanbul'a. Yapraklarım gözlerimdir, şaşarak bakarım. Yüz bin gözle seyrederim seni, İstanbul'u. Yüz bin yürek gibi çarpar, çarpar yapraklarım. Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı'nda. Ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında.
Nazım Hikmet aşkından deliye döndüğü sevdiği Piraye’yi görmek için Gülhane Parkında buluşma ayarladı. Piraye’ye bir arkadaşı ile haber gönderdi. Lakin arkadaşı hem Piraye’ye hem de polise haber verdi.
Nazım Hikmet, Gülhane Parkına geldiğinde polisleri gördü ve ceviz ağacına tırmandı.
Piraye, Gülhane Parkına geldi ve Nazım Hikmet’in tırmandığı ceviz ağacının altında beklemeye başladı. Bu sırada ağaçtan aşkını izleyen ve polislerden korkmasından dolayı seslenemeyen Nazım Hikmet Ceviz Ağacı şiirini ceviz ağacında yazdı.
Ceviz Ağacı şiiri, ünlü şarkıcı Cem Karaca tarafından bestelendi.
Cem Karaca – Ceviz Ağacı
Nazım Oratoryosu
Fazıl Say’ın “Nazım” albümünde bestelediği şarkıların; Genco Erkal, senfoni orkestrası ve karma koro ile beraber yaptığı gösteridir.
Video olarak YouTube’a yüklenen gösteri kaydı: