Fazla Şiirden Ölen Şair: Edip Cansever

İkinci Yeni Akımı şairlerinden biri olan Edip Cansever, 8 Ağustos 1928’de İstanbul’da dünyaya geldi. Lise öğrenimini İstanbul Erkek Lisesinde tamamladıktan sonra Kapalıçarşı’da turistik eşya ve halı satımı yapmaya başladı. 1976’dan sonra yalnızca şiirle uğraştı. Bodrum tatili sırasında beyin kanaması geçirdi. Bodrumdan İstanbul’a tedavi için getirilse de ne yazık ki kurtarılamamıştır. 

Edebi Kişiliği 

İlk şiiri 1944’te İstanbul dergisinde yayımlandı. Daha sonra lise çağlarında yazdıklarının yer aldığı ilk şiir kitabını “İkindi Üstü” adıyla 1947’de yayımladı. Bu kitaptaki şiirlerinde gençlik avareleri, yaşama sevinci gibi temalar ön plandaydı. 1951’de “Nokta” dergisini çıkardı. Bu dergi onun genç şairlerle tanışmasını sağladı. İlk kitabından 7 yıl sonra yayınladığı “Dirlik Düzenlik” isimli kitabında toplumsal eleştiri için mizahı aracı tutan bir anlayış görüldü. 

1957’de yayımladığı “Yerçekimli Karanfil” ile İkinci Yeni akımının özgün örneklerini verdi. Bu kitapla 1958 Yeditepe Şiir Ödülü’ne layık görüldü. Her ne kadar İkinci Yeni Akımının içinde yer alsa da bu akımın özelliklerini reddetti. İkinci Yeni’nin temel yönelimleri arasında olan anlamsızlığı kabul etmeyerek düşüncenin şiirini savundu. Şiirin bireycilikten öte bir şey olduğunu düşünerek şiiri toplumla ilgi kurmak olarak tanımladı. Bireyi toplum içinde bir birim olarak ele aldı.

Şiiri zamanla yerini bunalıma ve umutsuzluğa bıraktı. “Dize işlevini yitirdi” diyerek yeni arayışlara yöneldi. Şiirde tiyatrodan esinlenen diyaloglar kullandı. “Nerde Antigone“, “Tragedyalar“, “Çağrılmayan Yakup” bu dönemin ürünleridir. 

Farklı anlayışlara yönelse de yine de İkinci Yeni şairleri gibi anlamsızlığı savunmadı. Her ne kadar kapalı, anlaşılması zor şiirler yazsa da bu şiirleri de anlamdan ayrılmadı. Şiirinde düzyazı olanaklarını kullanmaktan da çekinmedi. 

Sürekli yazan bir şair olduğu için ilgileri hep üstünde tuttu. Cemal Süreya bir şiirinde bu durumu çok güzel özetlemiş: 


Değerli şairimizi doğumunun 92. yıl dönümünde saygıyla anıyoruz….



Bir Cevap Yazın